Karagöl Tabiat Parkı

Ankara'da doğayla iç içe ailenizle birlikte huzurlu vakit geçirebileceğiniz doğal güzelliklerden biri olan Karagöl Tabiat Parkı'nı biliyor muydunuz?

Severek takip ettiğim Klinik Psikolog Beyhan Budak bir paylaşımında sonbaharda gittiği Karagöl Tabiat Parkı'ndan bahsetmişti. Bu paylaşımla Karagöl'ün varlığından haberdar olmuştum. Aslında sonbaharda gitmeyi çok istedim fakat hem mesafesi hem de zaman sebeplerinden ötürü ertelemek zorunda kaldım. Nasip bayram tatilineymiş! Karagöl'e geldiğimde muhteşem manzarasını gördüğümde yüreğimde bunca senedir Ankara'da yaşayıp da buranın varlığından habersiz olmanın ve görmemenin hüznünü yaşadım. Neyse hatanın neresinden dönülse kârdır diyelim...

Karagöl; Çubuk ile Kızılcahamam arasında yer alan çok derin krater gölüdür. Ankara'ya 68 km, Çubuk ilçesine 28 km uzaklıktadır. Etrafı ormanla kaplı Karagöl'ün nemli, serin ve temiz bir havası vardır. Bu yüzden giderken yanınıza kalın giysiler almanızı tavsiye ederim. Gölün çevresinde ve iç kesimlerinde piknik yapabileceğiniz alanlar mevcuttur. Bizde ciğerlerimizi temiz havayla doldurmak için bol bol yürüyüş yaptık. Yürüyüş gezintileri sırasında meşe ve çam ağaçlarının arasında farklı türdeki ağaçlara da rastlayabiliyorsunuz.

Fotoğrafları Kaydırmak İçin Ok Üzerine Tıklayınız.

Gölün çevresinden iç kısımlara doğru yürüdüğünüzde arazinin sarp ve yüksek olduğunu göreceksiniz. O kısımlarda da oturmak, yemek-içmek, dinlenmek için yapılmış banklar yer almaktadır. Ben en çok buraları sevdim diyebilirim. Kafanızı dinlemek için sessiz yer arıyorsanız buradaki banklarda çayınızı/kahvenizi yudumlayıp, manzaraya karşı kitabınızı okuyabilir ya da kendinizi doğanın eşsiz manzarasını seyre bırakabilirsiniz. Yeşilin ve kahverenginin her tonunu görmeniz mümkündür. Yürüyüş gezintisi sırasında ağaçların dibinde çok şirin görüntüleri olan mantarlara rastlayabilirsiniz. Mantarların yenilip yenilmeyeceği konusunda fikrim yok ama bulundukları yerde muhteşem bir kombin oluşturdukları kesin...:)

Açıkçası Çubuk sınırları içerisinden Karagöl'e giderken Ankara'nın bu kadar yeşil alanlarının olduğunu bilmediğimi fark ettim ve yıllardır yaşadığım şehri tanımadığımın utancını yaşadım. Sanki Karadeniz'de bir yerdeymişsiniz gibi hissediyorsunuz. Şahsi sosyal medya hesabımda göl ve çevresinin fotoğraflarını paylaştığımda 'Aaa! Burası Artvin-Borçka mı?' gibi geri bildirimler aldım. Hatta benim gibi Ankara'da yıllardır yaşayıp da Karagöl'ün varlığından bihaber olan birçok kişi Ankara'nın böyle yemyeşil alanlarının olduğuna inanamadılar. Eğer burayı görmeyi niyetlenirseniz kesinlikle sabah çok erkenden gelmenizi tavsiye ederim. Hem yer bulabilmeniz kolay olur hem de doğayla iç içe sessiz anların tadını daha rahat çıkarabilirsiniz. Yeşilin içinde tertemiz havada yürüyüş yapmak, gölün manzarasını seyretmek, ağaçların göle yansıyan tablomsu görüntüsüne şahit olmak ruhunuza o kadar geliyor ki! Bunu dönüş yolunda daha iyi anlıyorsunuz. Bu yazımda Kurban Bayramında gittiğim Çubuk ilçesinde yer alan Karagöl Tabiat Parkı'nı anlatmaya çalıştım. Yazımı Paulo Coelho'nun sözleri ile bitiriyorum:

Doğduğumuz andan ölene kadar hayatımız sürekli bir yolculuktur. Manzara değişir, insanlar değişir, ihtiyaçlar değişir, ama tren hep ileri gider. Hayat bir trendir. Tren istasyonu değil.